Montenegro


Koylar, Adalar, Marinalar ve Kültürel Mirasın Eşsiz Buluşması

Karadağ (Montenegro), Adriyatik’in en büyüleyici kıyı şeritlerinden birine sahiptir.
Yalnızca 300 kilometrelik bir sahil hattına sahip olmasına rağmen, bu küçük ülke; Venedik mimarisinin zarafeti, Balkan dağlarının yaban doğası ve modern yat yaşamının lüksü arasında muhteşem bir denge kurar.

Kotor Körfezi (Boka Kotorska)

 UNESCO Dünya Mirası listesindeki Kotor Körfezi, Adriyatik’in en derin ve en etkileyici fiyordu olarak kabul edilir. Venedik mimarisi, taş evleri, surlarla çevrili eski şehir merkezi ve gotik kiliseleriyle tarih boyunca bir ticaret ve denizcilik merkezi olmuştur.
Körfezin kıyısında Perast, Herceg Novi, Tivat ve Kotor kasabaları bulunur. Özellikle Perast, zarif taş evleri ve deniz üzerindeki Our Lady of the Rocks (Gospa od Škrpjela) adasıyla fotoğrafçılar için bir cennettir.
Kotor, son yıllarda lüks yatların ve cruise gemilerinin uğrak limanı haline gelmiştir; Game of Thrones atmosferine benzeyen surlarıyla da sosyal medyada sıkça öne çıkar.

Sveti Stefan Adası

15. yüzyılda bir balıkçı köyü olarak kurulan ada, 1950’lerde ünlülerin tatil noktası haline gelmiş ve günümüzde Aman Resorts tarafından işletilen lüks bir otele dönüştürülmüştür.
Pembe renkli çakıl taşlı plajları ve kırmızı kiremitli taş evleriyle ikonik bir görünüme sahiptir.
Elizabeth Taylor, Sophia Loren, Novak Djokovic gibi ünlüler burada tatil yapmıştır. Fotoğraflarda neredeyse her zaman Karadağ’ın sembolü olarak yer alır.

Budva Rivierası

2.500 yıllık geçmişiyle Adriyatik kıyısının en eski yerleşimlerinden biridir. Eski Şehir (Stari Grad) surlarla çevrilidir ve Venedik dönemine ait dar sokaklar, sanat galerileri ve taş kiliselerle doludur.
Mogren, Jaz ve Slovenska Plaža gibi plajlar yaz aylarında oldukça canlıdır.
Budva yaz aylarında elektronik müzik festivalleri, beach club partileri ve yat etkinlikleriyle Adriyatik’in “Saint-Tropez”i olarak anılır.

Luštica Yarımadası & Plavi Horizonti Koyu

 Uzun süre Osmanlı ve Venedik arasında el değiştiren yarımada, bugün doğal güzellikleriyle öne çıkar.
Luštica’daki Plavi Horizonti Beach ve gizli Žanjice Koyu, kristal berraklığında sularıyla yüzme ve dalış için idealdir. Ayrıca Luštica Bay Marina, modern bir lüks kasaba olarak gelişmektedir.
Yarımada, sessiz doğasıyla “exclusive retreat” tarzı tatillerin gözdesi haline gelmiştir.

Mamula Adası (Lastavica)

 19. yüzyılda Avusturya-Macaristan tarafından inşa edilen kale, II. Dünya Savaşı sırasında hapishane olarak kullanılmıştır.
Günümüzde restore edilerek Mamula Island Hotel & Spa adıyla lüks bir otele dönüştürülmüştür.
Tarih ve lüksü bir araya getiren bu ada, Karadağ’ın “James Bond adası” olarak bilinir; gizemli atmosferi film yapımcılarının da ilgisini çeker.

Porto Montenegro (Tivat)

 Tivat kasabasındaki Porto Montenegro, eski bir deniz üssünün lüks yat limanına dönüştürülmüş halidir.
Prada, Dior, Rolex gibi markaların mağazaları, Michelin rehberinde yer alan restoranları ve yüksek standarttaki marina hizmetleriyle dikkat çeker.
Süperyat sahiplerinin buluşma noktasıdır. Yaz aylarında moda defileleri, şampanya partileri ve sanat etkinlikleri düzenlenir.

Ada Bojana (Ulcinj)

Montenegro’nun en güney ucunda, Arnavutluk sınırında yer alır. Bojana Nehri’nin oluşturduğu üçgen ada formundadır.
Uçsuz bucaksız kumsalları, rüzgâr sörfü için ideal dalgaları ve doğayla bütünleşen ahşap restoranlarıyla bohemdir.
Özellikle “slow living” ve “eco travel” akımlarının takipçileri için gizli bir cennet olarak görülür.

Petrovac Koyu

Roma döneminden kalma mozaikleriyle ünlü küçük bir sahil kasabasıdır.
Koyu çevresindeki Katič ve Sveta Nedjelja adacıkları kano ve tekneyle gezilebilir.

Porto Novi Marina & One&Only Resort (Herceg Novi)

Adriyatik’in en yeni ultra lüks kompleksi.
Akdeniz mimarisiyle tasarlanmış marina, spa merkezleri, plaj kulüpleri ve Michelin yıldızlı restoranlarla ,Herceg Novi’nin çiçek bahçeleri ve sanat galerileriyle iç içedir.

St. Nikola Adası (Budva Adası)

“Karadağ’ın Hawai’si” olarak bilinir.
Kısa tekne transferiyle Budva’dan ulaşılır. Üç farklı plajı ve doğal yüzme noktaları vardır.
Şnorkelle dalış, piknik ve yüzme için idealdir.

 

Montenegro, küçük bir ülke olmasına rağmen her koyunda farklı bir hikâye barındırır:
Kotor’un mistik surlarından Sveti Stefan’ın kırmızı kiremitli evlerine, Porto Montenegro’nun modern lüksünden Ada Bojana’nın bohem ruhuna kadar…
Tarih, doğa, kültür ve çağdaş yaşam burada birbirine dokunur. Bu nedenle Montenegro, “Adriyatik’in mücevheri” olarak anılmayı fazlasıyla hak eder.

Hırvatistan

Adriyatik’te Tarih ve Lüksün Dansı

Tarihi Orta Çağ şehirleri, taş evli sahil kasabaları, masmavi koyları ve 1.200’den fazla adasıyla Hırvatistan, Adriyatik’in en büyüleyici yat destinasyonlarından biridir.
Roma’dan Venedik’e, Osmanlı’dan Avusturya-Macaristan’a uzanan çok katmanlı tarihiyle ülke, hem denizcilik kültürü hem de modern lüks yaşam açısından eşsizdir.

Dubrovnik – “Adriyatik’in İncisi”

UNESCO Dünya Mirası olan Dubrovnik, 14. yüzyıldan kalma şehir surlarıyla çevrilidir. Orta Çağ’da denizcilik cumhuriyeti Ragusa olarak anılırdı.
Eski Şehir (Old Town), Stradun Caddesi, Lovrijenac Kalesi ve Dominik Manastırı görülmesi gereken yerler arasındadır.
Game of Thrones dizisinde “King’s Landing” olarak dünyaca ün kazanmış bir destinasyondur.
Dubrovnik Marina Frapa ve ACI Dubrovnik, Adriyatik rotalarının başlangıç noktasıdır.

Hvar Adası – Lüks, Gece Hayatı ve Lavanta Adası

Antik Yunan döneminden beri yerleşim vardır ve Hvar kasabası Venedik döneminde önemli bir ticaret merkeziydi.
Lavanta tarlaları, beyaz taş evleri ve kristal sularıyla tanınan Hvar adası Jet sosyetenin ve süperyatların uğrak noktasıdır.Beyonce, Tom Cruise, George Clooney gibi isimler için popüler bir mekan olmasıyla da bilinir.
Dubovica Beach, Palmizana (Pakleni Islands), Zaraće ve Milna en popüler mekanlarıdır.

Korčula Adası – “Küçük Dubrovnik”

Marko Polo’nun doğum yeri olduğu kabul edilir.Taş duvarlı eski şehir merkezinde Orta Çağ atmosferi hâlâ hissedilir.
Yerel beyaz şarap Pošip ve zeytinyağıyla ünlüdür.
Korčula Marina, sessiz koylarda demirlemek için idealdir.

Vis Adası – Gizli Cennet

Yugoslav döneminde askeri üs olarak kapalı kalmış, doğasını korumuştur.
Şnorkel ve dalış için Adriyatik’in en temiz sularına sahiptir.
Stiniva Koyu (Avrupa’nın en güzel koylarından biri seçilmiştir), Blue Cave (Modra Špilja), Komiža kasabası mutlaka görülmesi gereken yerleridir.
Mamma Mia! Here We Go Again filmi burada çekilmiştir.

Brač Adası – Zlatni Rat Plajı ile Ünlüdür.

Zlatni Rat (Altın Burun) Plajı, rüzgâr yönüne göre şekil değiştiren benzersiz doğal formuyla Adriyatik’in simgesidir.
Brač taşı, Venedik ve Diocletian Sarayı’nda kullanılmıştır.
Sörf, yelken, ve paddle board için için harika bir denizi vardır,mükemmeldir.

Mljet Adası – Efsaneler Adası

Mljet Ulusal Parkı içinde yer alır; iki tuz gölü (Veliko & Malo Jezero) ve adacık üzerindeki Benedictine Manastırı ile mistik bir güzelliğe sahiptir.
Homeros’un Odysseus destanında kahramanın bu adada tutsak kaldığına inanılır.

Split – Tarih ve Modern Yaşamın Kesişimi

Roma İmparatoru Diocletian’ın sarayı (Diocletian’s Palace) burada yer alır.
Eski şehir UNESCO Dünya Mirası’dır.
ACI Marina Split, Dalmaçya rotaları için mükemmel kalkış noktasıdır..
Game of Thrones’un birçok sahnesi burada çekilmiştir.

Šolta Adası – Sessiz ve Şık Kaçış

Kalabalıklardan uzak, doğayla iç içe huzur dolu bu ada, Bal, zeytinyağı ve Dobričić üzümüyle ünlüdür.
Maslinica köyü ve limanı, özel yatlar için huzurlu bir duraktır.

 

Krka Ulusal Parkı ve Skradin

Şelaleleriyle ünlü milli park, Adriyatik rotalarında karadan keşfedilen nadir tatlı su alanlarından biridir.
Skradin kasabası, otantik restoranlarıyla tanınır.
Krka Nehri üzerinde motor yatlarla içeri girilebilir doğanın kalbine dokunabilirsiniz.

Rovinj & Istria Bölgesi

Akdeniz’in Romantik , Venedik mimarisi, dar taş sokaklar, sanat galerileriyle dolu bölgesi.
Trüf mantarı, deniz mahsulleri ve Istria şarapları gastronomi meraklıları için efsanedir.

Pakleni Adaları (Pakleni Islands / Hvar Archipelago)

Hvar Adası’nın hemen güneyinde yer alan adalar grubur.
16 adacık ve mercan oluşumundan oluşan takımadanın; her biri farklı karakterdedir.
Palmizana nın lüks plajlarında eğlenebilir.Plaka Koyunda gizli restaurantları keşfedebilirsiniz.
Hvar’dan tender ile kısa mesafede bulunan bu adalar grubu özel demirleme alanları ve beach bar’larıyla yazın süperyatların gözdesidir.

 

Elafiti Adaları (Elaphiti Islands – Dubrovnik’in Gizli Bahçesi)

Šipan, Lopud ve Koločep.
Portakal bahçeleri, zeytinlikler ve sessiz lagünlerle dolu bu yer , Eski Dubrovnik aristokratlarının yazlık evleriyle doludur
Dubrovnik çıkışlı charter’ların ilk veya son durağı olarak mükemmel bir bölgedir.

Lastovo Adası – Sessizlik Krallığı

Korunan “Lastovo Archipelago Nature Park” sınırları içindedir.
içerisinde Roma döneminden kalma taş evler ve Bizans kalıntıları bulunur.
Sınırlı elektrik imkanı olan bu ada geceleri gökyüzünü izlemek için korunmuş hissi verir.
Zaklopatica ve Skrivena Luka koyları, huzurlu gecelemeler için idealdir.

Trogir – Taş Şehir

Yunan kolonisinden başlayıp Venedik dönemine kadar uzanırGotik ve Rönesans mimarisiyle “açık hava müzesi” gibidir ve UNESCO korunma listesine alınmıştır.
Split yakınında mükemmel bir durak olan bu bölge ;restoranları, tarihi limanı, küçük adalara kısa mesafesiyle bu rotada kaçırılmaması gereken bir bölgedir.

Dugi Otok – Adriyatik’in Vahşi Adası

Zadar’ın batısında, kuzey Dalmaçya bölgesinde yer alır.
Sakarun Beach — beyaz kum ve turkuaz su kombinasyonuyla sizi büyüler.
Telašćica Doğal Parkı, dramatik falezleri ve tuz gölüyle benzersizdir.

Pag Adası – Kontrastların Adası

Yüzyıllık peynir geleneği (Paški sir) ve el işi dantellerle tanınır.
Ay yüzeyini andıran çıplak tepeler ve turkuaz koylar bir aradadır.
Zrće Beach, elektronik müzik festivalleriyle “Hırvat Ibiza’sı” olarak bilinir.

Kornati Adaları

“Tanrı, yeryüzünde kalan tüm taşları alıp Kornati’yi yarattı.”

89 Adadan Oluşan Doğal Park Statünde ki bölge Kornati National Park UNESCO korumasındadır.
Split’ten Zadar’a uzanan rotalarda ana durak noktası sayılır.

Cres & Lošinj

Kuzey Adriyatik’in Aromatik Adaları ,Istria yarımadasının güney ucunda bulunur.
Lošinj “sağlık adası” olarak bilinir; 19. yüzyıldan beri wellness merkezidir.
Mali Lošinj limanı, klasik yatlar için tarihî bir durak ve dinlenme noktadır.

Rogoznica & Marina Frapa

Split ve Šibenik arasında bulunan Efsanelere konu olan “Ejderha Göleti” (Dragon’s Eye Lake) burada bulunur.
Marina Frapa, Hırvatistan’ın en prestijli marinalarından biridir.
Lüks beach club’lar ve barlar, yazın çok canlıdır.

Šibenik

Aziz James Katedrali ve Adriyatik’in Saklı Mirası
Dalmaçya’nın ilk Hırvat şehri Sbenik te bulunanSt. James Katedrali Rönesans mimarisinin başyapıtlarındandır ve UNESCO miras listesindedir.Yakınlarında ki Krka Şelaleleri, Primošten kasabası ve Zlarin Adası mercan işçiliğiyle ünlüdür.

 

Hırvatistan’daki En Prestijli Marinalar
• ACI Marina Dubrovnik – tarihî duvarların hemen dışı.
• ACI Marina Split – Dalmaçya’nın merkezinde.
• Marina Frapa (Rogoznica) – en lükslerinden.
• Porto Montenegro bağlantılı Tivat transferleri – Montenegro–Croatia geçiş rotalarında popüler.
• Marina Hvar & Palmizana – beach club ruhu.
• Marina Kornati (Biograd) – Kornati Milli Parkı’na açılan kapı.

Fethiye

Dalaman havalimanına 45 km mesafede bulunan Fethiye , Deniz turizmi açısından lider destinasyonlar içerisinde yer alır. En popüler plajları olan , SeaMe Beach , So Beach ve yazz Collective yaz aylarında teknelerinden inip sosyalleşmek isteyen misafirlere hizmet vermektedir. Doğusuna doğru ilerledikçe karşımıza ,Türkiye’nin en ikonik kıyılarından biri olan Ölüdeniz çıkar. Bölge adını içerisinde bulunan milli park statüsünde ki lagünden alır, sadece muhteşem lagünüyle değil, Fethiye ve çevresindeki birbirinden büyüleyici koylarıyla da dünya çapında bir deniz cenneti olarak kabul edilir. Turkuaz renkli sular, sarp dağların eteğindeki gizli plajlar ve yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen doğa harikası koylara sahiptir.

Fethiye’nin 13 km güneyinde bulunan,
Türkiye’nin en çok fotoğraflanan noktalarından biri olan Ölüdeniz Lagünü, denizle neredeyse hiç dalga olmayan, turkuaz tonlarının bin bir rengini barındıran doğa harikası bir lagündür. Etrafı yeşil tepelerle çevrili bu koyda yüzmek, paddleboard yapmak veya kano ile lagünü keşfetmek huzur verici bir deneyimdir. Lagün çevresi koruma altındadır ve doğallığını büyük ölçüde korur.

Kelebekler Vadisi,Ölüdeniz’den yaklaşık 20 dakika deniz yoluyla ulaşılabilen , yüksek kayalıkların arasında gizlenmiş bir doğa hazinesidir. Yaz aylarında vadide görülen kelebeklerden adını alan Kelebekler Vadisi, kristal berraklığında denizi ve beyaz kumlarıyla büyüler. Arka tarafta, küçük bir şelaleye doğru yürüyüş yapabilir, doğayla iç içe bir deneyim yaşayabilirsiniz. Gün doğumu ve gün batımında manzarası eşsizdir.

Kelebekler Vadisi’nin hemen doğusunda,Ölüdeniz kıyılarının en doğal ve bakir noktalarından biri olan Kabak Koyu, elektriğin bile kısıtlı olduğu doğa ile iç içe bir cennettir. Çam ağaçlarıyla çevrili bu koy, huzurlu atmosferiyle özellikle sakinlik arayanlar için idealdir. Kıyıda küçük kamp alanları ve yoga merkezleri bulunur. Denizden ulaşımın dışında zorlu bir yürüyüş parkuruyla da ulaşılabilir.

Adını, dağlardan gelen tatlı su kaynaklarının denize karışmasından alan Soğuksu (Cold Water) Koyu, yaz sıcağında serinlemek isteyenler için mükemmeldir. Suyun yüzeyinde sıcaklık farkını hissedebilirsiniz. Şnorkel için oldukça uygun olan Soğuksu, berrak suyu ve sessiz atmosferiyle yat turunun en keyifli yüzme duraklarından biridir.

 

Ölüdeniz Körfezi’nin çıkışında yer alan
Gemiler Adası, Bizans dönemine ait kilise, sarnıç ve manastır kalıntılarıyla tarih meraklıları için ilgi çekici bir duraktır. Adanın en yüksek noktasına çıkarak Ege Denizi’ne karşı büyüleyici bir gün batımı izleyebilirsiniz. Kıyısındaki küçük koylar yüzme için harikadır; özellikle sabah saatlerinde deniz cam gibi berraktır.

Karacaören Koyu, Gemiler Adası’nın batısında, biraz daha geniş bir koydur.
Restoran iskelesi bulunur ve teknelere bağlanma imkânı vardır.
Gün batımı manzarası çok etkileyicidir.

Adını suyun inanılmaz berraklığından alan Akvaryum Koyu, su altı yaşamı açısından oldukça zengin bir bölgedir. Renkli balık sürülerini çıplak gözle görebileceğiniz kadar şeffaf olan deniziyle şnorkel ve tüplü dalış tutkunları için ideal bir duraktır. Yatlarla demirlemek için güvenli ve korunaklıdır.

Butterfly Beach & Paradise Beach
Bu iki küçük koy, genellikle büyük teknelerin uğramadığı, yalnızca özel yatların keşfettiği gizli cennetlerdir. İncecik kumları, zümrüt yeşili suları ve çam ağaçlarının gölgesinde geçen huzurlu saatleriyle romantik yüzme molaları için mükemmeldir.

Kaş

Akdeniz’in En Saklı Koylarını Keşfedin

Eşsiz koyları, tarih kokan kıyıları ve turkuaz deniziyle Kaş, Akdeniz’in en özel mavi tur destinasyonlarından biridir. Rudder Yachting olarak sizlere, hem huzuru hem de keşfi bir arada yaşatacak rotalar sunuyoruz.
Her biri, Akdeniz’in farklı bir yüzünü anlatır — kimi antik bir hikâyenin izinde, kimi ise doğanın sessizliğinde…
Bu rota, hem tarih hem de doğa tutkunları için vazgeçilmezdir. Kaş’tan hareket eden teknemiz, ilk durağı olan İnceburun veya Hidayet Koyu’nda yüzme molası verir. Ardından Üçağız Köyü ve Kekova Adası’na doğru yöneliriz.

Rotanın kalbinde yer alan Batık Şehir, Likya döneminden kalan su altı kalıntılarıyla görülmeye değerdir. Yüzmek yasak olsa da güverteden izlemek, adeta zamanda yolculuk gibidir.
Bir sonraki durak Simena (Kaleköy)’dür — tepeye tırmanıldığında antik kalenin zirvesinden Kekova manzarası nefes keser. Kıyıda yer alan minik taş evler, ev yapımı dondurmalar ve sahil restoranlarıyla Simena, Kaş rotasının ruhudur.
Kaş’tan çıkış yaptıktan sonra Büyükçakıl Plajı ve Liman Ağzı Koyu’nda serin bir mola verilir. Ardından, Türkiye’nin en ünlü plajlarından biri olan Kaputaş Plajı sizi bekler. Yukarıdan bakıldığında kartpostal gibi görünen Kaputaş, mavi ve beyazın en net tonlarını sunar.

Kalkan’a vardığınızda, sahil boyunca uzanan restoranlar ve butik oteller Akdeniz şıklığını hissettirir.

Aynı zamanda Kaş’ın tam karşısında, sadece 20 dakikalık bir deniz yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Meis Adası (Kastellorizo), Akdeniz’in iki kültürünün buluştuğu yerdir.

İster Kekova’nın batık şehirlerini keşfedin, ister Kaputaş’ın mavi sularına dalın, isterseniz bir günlüğüne Meis’e geçin…
Kaş, her dönüşte sizi yeniden kendine çekecektir.

Karakol adaları

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

İnönü Koyu

İnönü Koyu, Antalya’nın Kaş ilçesi yakınlarında, Kekova bölgesinde yer alan ve yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen bakir bir koydur. Turkuaz renkli denizi, mağara benzeri kaya oluşumları ve sessiz doğasıyla öne çıkar. Kaş’tan kalkan tekne turlarıyla yaklaşık 50 dakikalık bir yolculukla ulaşılabilen koy, yüzme ve dalış için ideal bir durak sunar. Adını, daralan kaya geçidinin “in önü” gibi görünmesinden aldığı söylenir.

Kekova

Kekova, Antalya’nın Demre ilçesi açıklarında yer alan, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla ünlü küçük bir Akdeniz adasıdır. Likya dilinde “Dolichiste” olarak bilinen bu 4,5 km²’lik kayalık ada, antik çağda yaşanan depremler sonucu su altında kalmış batık şehir kalıntılarına ev sahipliği yapar. Üzerinde yerleşim bulunmayan Kekova, çevresindeki Kaleköy ve Üçağız gibi kıyı yerleşimleriyle birlikte tekne turlarıyla keşfedilen popüler bir turizm noktasıdır. 1932 yılında Türkiye’ye bırakılan ada, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunları için eşsiz bir destinasyon sunar.

Hidayet Koyu

Kaş merkezine sadece 2,5 kilometre uzaklıktaki Çukurbağ Yarımadası’nda yer alır.
Temiz ve berrak denizi, caretta carettaları ve keyifli atmosferiyle ünlüdür.
Koyda yer alan Blanca Beach, hem deniz keyfi hem de gün batımı manzarası için harika bir duraktır.

Yağlıca Koyu

Derin, lacivert suları sayesinde profesyonel dalgıçlar için mükemmel bir noktadır.
Karadan ulaşım mümkün değildir, bu da koyun doğal yapısının korunmasını sağlamıştır.

Aperlai Koyu

Likya döneminden kalma antik kalıntıların kıyıya kadar uzandığı, hem arkeolojik hem doğal bir cennettir.
Sualtı tarihine meraklı olanlar için benzersiz bir dalış noktasıdır.
Sessizlik, tarih ve doğanın buluştuğu bir duraktır.

Fırnaz Koyu (Muar Kürü)

Kalkan yakınlarında yer alan, çamur banyoları ve mineralli suyu ile bilinen özel bir koydur.
Ziyaretçiler burada cilt yenileyici çamur banyosu yapabilir, Patara döneminden kalma tarihi su kemerlerini görebilirler.

Gökkaya Koyu

Kekova bölgesinin en büyük ve hareketli koylarından biridir.
Üçağız’a yakın konumu sayesinde tekne turlarının uğrak noktasıdır.
Gündüzleri şnorkelle keşif, akşamları ise sahil barlarının müzikleriyle keyifli bir atmosfer sunar.

Korsan Koyu (Çoban Limanı)

Yalnızca deniz yoluyla ulaşılabilen gizli bir cennet.
Derin lacivert suları, çevresini saran kayalıklar ve sessiz atmosferiyle denizcilerin sığınağı gibidir.
Adını eskiden bu sularda saklanan korsanlardan almıştır.

Kocakarı Koyu

Kekova çevresindeki en huzurlu koylardan biridir.
Gün batımı manzarasıyla ünlüdür ve genellikle tekneler gece konaklaması için burada demir atar.
Turkuaz suyu ve sessizliğiyle büyüler.

Fakdere (Ufakdere) Koyu

Kekova çevresindeki en huzurlu koylardan biridir.
Gün batKaş merkezine yakın, korunaklı ve sakin bir doğa koyudur.
Kumluk tabanı, berrak suyu ve küçük restoranıyla günübirlik yüzme molaları için uygundur.
ımı manzarasıyla ünlüdür ve genellikle tekneler gece konaklaması için burada demir atar.
Turkuaz suyu ve sessizliğiyle büyüler.

Karalos (Salyangoz) Koyu


Kekova çevresinde yer alan, rüzgârlardan korunaklı ve lacivert tonlarıyla ünlü bir koydur.
Denizin altı beyaz kumla kaplı olduğu için suyun rengi gökyüzüyle yarışır.
Dalış tutkunları için keşif dolu bir noktadır.

Limanağzı Koyu

Kaş merkezden sadece 20 dakikalık tekne yolculuğuyla ulaşılır.
Bölgedeki en çok işletmeye sahip koylardan biridir: Bilal’in Yeri, Nuri’s Beach, Delos Beach ve La Moda Beach.
Gün boyunca yüzme, yemek ve dinlenme; akşamları ise sessiz bir atmosfer sunar.

Kaş, sadece deniziyle değil; arkeolojik zenginliği, dalış noktaları, butik beachleri ve Akdeniz ruhunu yaşatan atmosferiyle eşsiz bir deneyim sunar.
İster lüks bir yat kiralayarak koyları gezin, ister sabahın sessizliğinde başlayan dalış turlarına katılın, kaş size denizin cömert yüzünü her seferinde gösterecektir.

Marmaris

Serçe Limanı

Serçe Limanı, Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Taşlıca Mahallesi açıklarında yer alır. Antik çağlardan bu yana doğal bir sığınak limanı olarak kullanılmıştır. Limanın tarihi önemi, özellikle sualtı arkeolojisi açısından büyüktür.

  • Helenistik Dönem Batığı: M.Ö. 280–275 yıllarına tarihlenen bir ticaret gemisi batığı burada keşfedilmiştir. Bu batık, dönemin gemi yapımı ve denizcilik teknolojisi hakkında önemli bilgiler sunar.
  • Bizans Cam Batığı: Ayrıca M.S. 1026 yılına tarihlenen, cam yüklü bir Bizans gemisi de burada batmıştır. Bu batık, 33 metre derinlikte bulunmuş ve dünyada bilinen en eski cam yüklerinden birini taşımaktadır.
  • Kazılar, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Sualtı Arkeoloji Enstitüsü (INA) tarafından yürütülmektedir.

Teknesi Olanlar İçin Sığınak Özellikleri

  • Korunaklılık: Serçe Limanı, güneyli rüzgârlara karşı oldukça korunaklıdır. Bu özelliğiyle mavi yolculuk yapan tekneler için güvenli bir demirleme noktasıdır.
  • Giriş: Limanın ağzı dar ve korunaklıdır; bu da onu ani hava değişimlerinde ideal bir sığınak haline getirir.
  • Demirleme: Koyun iç kısmında 5–10 metre derinliklerde demir atılabilir. Kıçtan kara yapılması uygundur.
  • Deniz Tabanı: Kum ve çamur karışımı, demir tutuşu genellikle iyidir.

 İşletme ve İskeler

  • Serçe Limanı, doğası gereği bakir ve yapılaşmadan uzak bir koydur.
  • İskele: Sabit bir iskele bulunmaz; tekneler genellikle demirde kalır.
  • Hizmetler: Elektrik, su veya restoran gibi hizmetler yoktur. Tamamen doğayla baş başa bir deneyim sunar.

 

 

Knidos

Deniz Tabanı: Kum, Kaya
Restaurant Türü: Yöresel Mutfak, Balık Restaurantı

Knidos’un Tarihi

Knidos, Datça Yarımadası’nın en batı ucunda, antik çağda Dor federasyonuna bağlı olarak M.Ö. 400 civarında kurulmuş önemli bir liman kentidir. Şehir planı ünlü mimar Hippodamos tarafından yapılmıştır. Bilim, sanat ve mimarlık merkezi olan Knidos’ta astronom Eudoxus gözlem evi kurmuş, İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos burada doğmuştur.

Knidos, hem askeri hem ticari iki limana sahipti. Liman girişleri aslan heykelleriyle süslenmişti. Şehir, antik dönemde şarap üretimiyle de ün kazanmıştır.

Teknesi Olanlar İçin Sığınak Özellikleri
  • Konum: Datça Yarımadası’nın en batı noktası.
  • Korunaklılık: Özellikle azgın denizlerde sığınacak yer arayan denizciler için ideal bir durak. Asırlardır ticaret yolları üzerinde bir liman olarak kullanılmıştır.
  • Limanlar:
    • Küçük Liman: Sığdır (yaklaşık 1 metre), sadece küçük tekneler girebilir.
    • Büyük Liman: Daha derin ve geniştir, cam gibi temiz sulara sahiptir.
  • Gece Seyri: Kuzeyden gece yaklaşırken Knidos Feneri (Fl (2) 10s 104m 14M) son ana kadar ışığını göstermez, dikkatli seyir gerekir.

 

  • Deniz Tabanı: Kum ve taş karışımıdır.
  • Demirleme: Büyük Liman’da demir atmak mümkündür. Kıçtan kara yapılabilir.
  • Derinlik: Tekne boyuna göre değişmekle birlikte, genellikle 5–10 metre arası uygundur.

İşletme:

  • Knidos’ta küçük bir işletme ve restoran bulunur, genellikle yaz aylarında açıktır.
  • İskeleler sınırlıdır; çoğu kendi demirleme sistemine sahip tekneler için uygundur.
  • Elektrik ve su gibi hizmetler sınırlı olabilir, kendi kendine yeterli olmak önerilir.

Bozukkale

Deniz Tabanı: Kum
Restaurant Türü: Yöresel Mutfak, Balık Restaurantı

Bozukkale Koyu, Muğla il sınırlarında, Yeşilova Körfezi ile Kadırga Burnu arasında yer alır. Koyun girişinde, Kale Burnu üzerinde antik Loryma kentinin sur kalıntıları bulunur. Bu kalıntılar, koyun adının “Bozukkale” olmasına neden olmuştur. Kaya ve kale renkleri birbirine karıştığı için uzaktan fark edilmesi zordur.

  • Giriş: Kale Burnu önündeki su üstü kayasına dikkat edilerek kuzeybatıya doğru 0.80 mil uzanılır. Giriş zor fark edilir, bu yüzden dikkatli seyir gerekir.
  • Korunaklılık: Koy, özellikle lodos rüzgarlarına karşı oldukça korunaklıdır. Bu yönüyle tekneler için güvenli bir demirleme noktasıdır.
  • Demirleme Yerleri:
    • Girişin batı tarafındaki küçük koyda bulunan iskelenin kuzeyi.
    • Koyun doğu ucundaki girinti.
  • Deniz Tabanı: Kum ve 8–12 metre derinliklerde demir atılabilir. Kıçtan kara yapılması uygundur.
  • Koyda birkaç küçük işletme ve restoran bulunur. Genellikle yaz aylarında açıktırlar.
  • İskeler sınırlı sayıdadır ve çoğu küçük tekneler için uygundur. Büyük tekneler için demirde kalmak daha yaygındır.
  • Elektrik ve su gibi hizmetler sınırlı olabilir; bu yüzden kendi kendine yeterli olmak önemlidir.

Göcek

Göcek Adası

Göcek Adası, Göcek’in doğal bir liman olmasındaki en büyük etkendir. Göcek’in tam girişinde bulunduğu için Göcek’i Gün Doğusu, Keşişleme ve Kıble yönünden esen rüzgarlardan büyük bir oranda korur. Bu ada üzerinde irili ufaklı çok sayıda plaj vardır. Yatçılar tarafından en çok ziyaret edilenleri  batı yönündeki  batı koyu ve doğu yönündeki incirli koy’dur. Adada incirli koy dışında hiç bir ticari alan yoktur. İncirli koyu ziyaret edip orada bulunan işletmeden  ihtiyaçlarını karşılayabilir ve şezlonglarından faydalanabilirsiniz.

Yassıca Adaları

Yassıca Adaları irili ufaklı adacıklardan oluşan takım adalarıdır. Adanın kumlu ve sığ olan kısmında yüzmeyi yeni öğrenenler ve çocuklar keyifli zaman geçirebilir.Aynı zamanda adada bulunan patika yollardan yürüyüşe çıkıp harika Göcek koyları fotoğrafları çekmenizde mümkün. Ada da restaurant bulunmamakta fakat aperatif olarak atıştırabileceğiniz     Gözleme yapan tekneler bulunmaktadır.

Boynuz Bükü

Bu koy Günlük ağaçları ile kaplıdır ve bölgeyi keşfetmek için etrafta bir yürüyüş yapabilirsiniz. Bitkiler, kuşlar ve yaban hayatın birçok çeşidini bu koyda bulabilirsiniz. Koyda hali hazırda yelkencilerin sıkca ziyaret ettiği bir restaurant ve iskelesi bulunmaktadır. Bu restaurant da sabah kahvaltısı ve akşam yemeği için mola verebilir yada günü birlik olarak ziyaret edebilirsiniz.

Tersane Adası

Eski adı Telandria olan Tersane Adası’ nın Kuzey Batı tarafından giriş yapılan Kış Limanı adından da anlaşılacağı gibi Kış aylarında bile korunaklı bir liman olmakta. Fethiye Körfezindeki en büyük ada olan Tersane Adası Bizans Dönemi ‘nden sonra Osmanlı Döneminde de kullanılan tarihi Tersane’nin kalıntılarına sahiplik ediyor.  Tersane Adası’ nın doğusunda demirlemeye müsait Yaz Limanı Koyu bulunmakta.Tersane Adası’ nda yaşayan Rumlar nüfus mübadelesi ile Lozan Anlaşması’ ndan sonra adadan ayrılıyorlar. Tersane Adasında bulunan restauranın iskelesine yanaşabilir,ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve gece konaklayabilirsiniz.

Domuz Adası / Akvaryum Koyu

Simavi ailesine ait olan Domuz Adası, Kapıdağ Yarımadasına en yakın olan adadır. Ada ismini bu mesafeden yüzerek adaya geçen Domuzlardan almaktadır. Adanın kuzeyindeki Panço koyu demirleme için tercih edilen yerlerden. Domuz adası ve Tersane adası arasında kalan akvaryum koyu da maskeli dalışlar için muazzam bir yerdir

Bedri Rahmi koyu

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1974 de Göcek’e yaptığı bir yolculuk sırasında koyun yamacındaki bir kayaya çizdiği balık resmi, o günden sonra koyun adının Bedri Rahmi olarak anılmasına neden olmuş.Öyle ki bu büyük balık resmi koyun girişinde uzaktan bile seçilebiliyor ve dikkatli incelendiğinde içinde altı hayvanın tasvir edildiği görülüyor. Dolayısıyla doğal güzelliği yanında bu resimle de bolca turist çekiyor .Bedri Rahmi Koyu, İçersinde bulunan miori restaurant ve bağlama iskelesi size lüksü, çam ve zeytin ağaçları, gizli kalmış kaya mezarları ise tarihi ve doğayı tatlı bir meltem rüzgarı eşliğinde sunacaktır.

Göbün

Göbün Koyu tarihi ve doğa dokusuyla ziyaret edilmesi gereken koylardan birisi. Bizans döneminden kalan tarihi kalıntılara, Kral mezarlarına rastlayacağınız ada açık hava müzesi niteliğinde.Aynı zamanda kısa ir yürüyüş mesafesiyle adanın üst kısmında bulunan birkaç hanelik köye yürüyüş yapabilir,yöresel lezzetlerden tadabilirsiniz, köyde ki mescidde ibadet etme imkanı da var. Koy geceleme için uygun ve korunaklı. Göbün Koyu’ nda bulunan restaurant’ ın iskelesine adada bulunan tonoz sistemi sayesinde demir atmadan yanaşabılırsınız.

Sarsala

Kara yolu bağlantısı olduğu halde çok fazla bilinmeyen bu koy, gölgede kalmak isteyenlere az da olsa ağaçlık bir alan sunuyor. Etrafında konaklamak için herhangi bir tesis bulunmadığından genellikle günübirlik tatilcileri ağırlayan Sarsala Koyu’nun özellikle hafta içi oldukça tenha olduğunu söylemeliyiz. Hafta sonu ise, huzurlu birkaç saat geçirip gözden uzak bir şekilde yüzmek isteyen tatilcilerin uğrak yeri oluyor. 

Sarsala Koyu, etrafında yapılaşma olmaması sebebiyle, günümüze kadar korunarak gelmeyi başarmış bir koy. Zaten koyun güzelliğini de bu özelliğiyle açıklayabiliriz. Koyda küçük bir kafeterya ve plaj voleybolu sahası bulunuyor.

Kleopatra Koyu (Hamam Koyu)

Bu koya, Antik Mısır’ın son Hellenistik kraliçesi olan Kleopatra’nın ziyaret ettiğine inanıldığı için “Kleopatra Koyu” deniliyor.  Rivayete göre; Kleopatra buraya geldiği zamanlarda yıkanabilmek amacıyla bir hamam yaptırmış. Hatta bu hamam kalıntıları nedeniyle koya bir zamanlar “Hamam Koyu” deniliyormuş.  Koyda bulunan duvar kalıntıları için ise, Mısırlı askerlerin Kleopatra’yı korumak için yaptıkları büyük duvarın kalıntıları olduğu söyleniyor. 

Tur şirketlerinin uğrak yerlerinden biri olan bu koyun çok kalabalık olduğunu söylemeliyiz. Oldukça büyük olan bu koyda, uzun yürüyüşler yapabilir, denize girdiğiniz zamanlarda ise deniz içindeki canlıları keşfedebilirsiniz. Koy içerisinde bulunan adaia restaurant ve plajında dj eşliğinde gün batımını izleyebilir veya lezzetli bir akşam yemeği tercih edebilirsiniz. Rezervasyon yaptırmanız durumunda iskeleye teknenizle yanaşıp konaklama da yapabilirsiniz.

Martı koyu

Martı Koyu , Göcek Körfezi’nin en sonunda yer alan ,sakin ve doğal güzelliğini koruyan koylarından biridir. Adını girişinde yer alan martı şeklindeki büyük taş figürden alır. Zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili bu koy, turkuaz rengi denizi ve korunaklı yapısıyla yatlar için popüler bir demirleme noktasıdır.

Bodrum

Bodrum, Ege’nin inci mavisi sularıyla çevrili, tarih ile doğanın büyüleyici bir uyum içinde dans ettiği, yat tatilinin kalbi sayılan bir cennettir. Yüzyıllardır denizcilerin rotası olmuş bu yarımada, her koyunda ayrı bir hikâye, her adasında ayrı bir güzellik saklar.

Bodrum’un hemen açıklarında yer alan Kara Ada Bodrum çıkışlı tırlarda,genellikle mavi yolcuların ilk durağı olur. Şifalı termal suları ve doğal çamur banyolarıyla bilinen ada, yolculuğa yumuşak bir başlangıç için mükemmeldir.

Doğuya doğru gidildikçe Bodrum’un en meşhur yüzme duraklarından biri olan Orak Adasına ulaşılır, adeta bir doğa akvaryumudur. Cam gibi berrak sularında şnorkelle dalış yapabilir, bembeyaz kumsallarda güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

Orak adasından sonra rota Genellikle zeytin ağaçları ve kır çiçekleriyle çevrili sakin Çökertme Koyu’na çevrilir. Burada denizle doğa iç içe geçer; isterseniz sahilde yürüyüş yapabilir, küçük balıkçı lokantalarında taze deniz ürünleri tadabilirsiniz. Gecenizi bu huzurlu koyda geçirirsiniz.

Ege’nin en etkileyici duraklarından biri olan Kisebükü ve yalıçiftliktir. Kıyıya yakın antik Bizans kalıntıları, bu bölgenin bir zamanlar önemli bir yerleşim yeri olduğunu hatırlatır. Denizde yüzdükten sonra karaya çıkarak küçük keşif yürüyüşlerine çıkabilirsiniz.

Az bilinen ve sadece denizden ulaşılabilen gizli koylara dogru ilerlerken ilk durak Mazı Koyu olur, el değmemiş doğası ve balıkçı köylerinin otantik havasıyla sizi bambaşka bir dünyaya götürür.
Dilerseniz küçük balıkçı teknelerinden taze yakalanmış balık satın alabilir veya yerel köylülerin hazırladığı zeytinyağlı lezzetleri tadabilirsiniz.
Alakışla Koyu veya Çökertme’nin arka tarafındaki küçük koylarda demirleyerek sessiz bir gece geçirirsiniz. Bu bölgede gece gökyüzü öylesine berraktır ki, yıldızlar neredeyse güverteye düşecek gibi görünür.

Gökova Körfezi’nin en özel duraklarından biri olan Yedi Adalar da rotadadır. Küçük adacıkların arasında yüzmek, sualtı zenginliklerini keşfetmek ve gün boyu doğanın kalbinde vakit geçirmek için mükemmel bir yerdir.

Efsanelere konu olmuş İngiliz Limanı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz savaş gemilerinin saklandığı bu doğal koy, günümüzde mavi yolculuk misafirlerinin gözdesidir. Burada yüzebilir, karaya çıkarak yürüyüş rotalarını keşfedebilirsiniz.

Sedir Adası, tarih ve efsaneyi size yaşatacak.. Efsaneye göre Kleopatra’ya hediye edilen ve Mısır’dan özel olarak getirilen incecik sarı kumlarıyla ünlü Kleopatra Plajı burada yer alır. Antik tiyatro kalıntılarını gezebilir, turkuaz sularda yüzebilirsiniz.

Akşamüstü rotanızı sakinliğiyle ünlü Akbük Koyu’na çevirir ve gün batımını huzur içinde karşılarsınız. Bu koy, son gecenizde doğayla baş başa kalmak için mükemmel bir seçimdir

Pabuç Burnu

Deniz Tabanı: Kaya

Pabuç Burnu’nun kuzeyinde, meltem rüzgârlarına karşı korunaklı sakin bir koy yer alır. Koyun kuzey kıyısında bir tatil köyü konumlanmıştır. Sahilden itibaren yaklaşık 200 metre boyunca plaj güvenlik şamandıraları yerleştirilmiş olup, bu alanın içine tekneyle girişe izin verilmez. Ancak şamandıraların hemen önünde demirleme yapılabilir ve teknede alargada konaklanabilir.

Koyun batı yakasında, 10 metre derinlikteki kum zemine demir atılarak koltuk alınabilir. Burun kısmına yaklaştıkça su derinliği azalır. Bölge, berrak ve temiz suyuyla dikkat çeker; suyun tonları arasında hoş bir renk geçişi görülür.

Koyun kara bağlantısı, otel üzerinden sağlanır. Bu yol üzerinden Yalı Beldesi’ne 3 kilometre, Bodrum merkeze ise 21 kilometrelik bir mesafe bulunur.

Kargı Koyu

Deniz Tabanı: Çakıl
Restaurant Türü: Dünya Mutfağı

Aspat Koyu

Deniz Tabanı: Kum, Çakıl
Restaurant Türü: Dünya Mutfağı

Bodrum – Turgutreis arasında kalan bu koy, tarihî kalıntıları, tertemiz denizi ve sakin atmosferiyle bilinir. Antik Strobilos şehri burada yer almıştır. Özellikle tarihe meraklı misafirler için alternatif bir duraktır.

Orak Adası

Deniz Tabanı: Kum, Kaya

Akvaryum Koyu

Deniz Tabanı: Kum

Adaboğazı

Yunanistan

Yunanistan, binlerce adasıyla Akdeniz’in en büyüleyici destinasyonlarından biridir. Tarihi, doğası ve kültürel zenginliğiyle her köşesinde başka bir hikâye barındırır.

Ege ve İyon denizlerinin sularıyla çevrili bu eşsiz coğrafya; antik kalıntılar, beyaz badanalı köyler, masmavi koylar ve romantik gün batımlarıyla dünya turizminin gözdesidir.

Rodos, Simi, Kos ve Patmos gibi Dodekanes Adaları, tarihle iç içe huzurlu bir deniz yolculuğu sunarken; Santorini, Mykonos ve Paros gibi Kiklad Adaları, enerjik atmosferi, lüks tatil anlayışı ve eşsiz manzaralarıyla büyüler.

Kimi yerde tarihin izini sürer, kimi yerde Ege’nin dinginliğinde kaybolursunuz.
Yunanistan, her adasında bir masal, her limanında yeni bir başlangıçtır.

Simi adası (Symi) Renkli Evlerin Masal Dünyası

Datça’nın hemen karşısında yer alan Simi, pastel renkli neoklasik evleriyle adeta kartpostal gibi bir ada. Limana yaklaştığınızda rengarenk evlerin denize yansıyan görüntüsü büyüleyicidir. Adanın merkezinde yer alan Gialos Limanı, zarif kafeleri ve butik mağazalarıyla ünlüdür. Deniz severler için Nanou Beach ve Agios Nikolaos Plajı, berrak suları ve huzurlu atmosferiyle mutlaka görülmelidir.

Rodos (Rhodes) – Tarih ve Lüksün Buluşma Noktası

Marmaris’in tam karşısında bulunan Rodos, hem antik tarih hem de modern tatil olanaklarını bir arada sunar. Orta Çağ’dan kalma Şövalyeler Kalesi ve taş sokaklı Eski Şehir UNESCO mirasıdır. Lindos köyünde yer alan beyaz evlerin arasında yürürken Yunan adalarının ruhunu hissedersiniz. Lüks yatlar için Mandraki Marina ve Kolymbia bölgesi en popüler duraklardır.

Kos Adası – Bodrum’un Komşusu

Bodrum’un sadece birkaç mil ötesinde yer alan Kos, uzun kumsalları ve rahat atmosferiyle ünlüdür. Tigaki Beach ve Paradise Beach deniz tutkunlarının favorisi. Tarih sevenler için Asklepieion Tapınağı ve Hippocrates Ağacı görülmeye değer. Akşamları ise Kos Limanı çevresindeki restoranlar ve barlar canlı Yunan müziğiyle dolup taşar.

Kalymnos – Dalgıçların Adası

Bodrum ve Kos arasında kalan Kalymnos, “Sünger Adası” olarak bilinir. Berrak suları ve dik kayalıklarıyla hem dalgıçlar hem dağcılar için cennettir. Pothia Limanı, adanın kalbi olup renkli teknelerle doludur. Küçük ama büyüleyici Emporios koyunda denizle baş başa kalabilir, yerel halkın ev yapımı zeytinyağlılarını tadabilirsiniz.

Leros – Sakinlik Arayanlar İçin

Kalymnos’un hemen yanında yer alan Leros, kalabalıktan uzak, huzurlu bir adadır. Alinda Körfezi uzun sahili ve kristal sularıyla dikkat çeker. Agia Marina köyü, pastel tonlardaki evleriyle tipik Ege estetiğini yansıtır. Geleneksel tavernalarda taze kalamar ve uzo eşliğinde gün batımını izlemek unutulmazdır.

Patmos – Ruhani ve Romantik

Kutsal Kitap’ta adı geçen, “Vahiy Adası” olarak bilinen Patmos mistik bir atmosfere sahiptir. Apocalypse Mağarası ve St. John Manastırı, dini ve tarihi önemiyle öne çıkar. Ancak adanın gizli koyları – Grikos Körfezi ve Psili Ammos Plajı – mavi yolculuk rotalarının en özel duraklarındandır.

Nisyros – Volkanik Güzellik

Kos’un güneyinde yer alan Nisyros, aktif bir volkanın etrafında kurulmuş eşsiz bir adadır. Mandraki Köyü beyaz evleri ve taş sokaklarıyla huzurlu bir atmosfer sunar. Stefanos Krateri içinde yürümek, turistler için benzersiz bir deneyimdir. Ada küçük olmasına rağmen otantik tavernaları ve sıcak insanlarıyla büyüler.

Tilos – Gizli Cennet

Tilos, doğayla iç içe, sessiz ve sakin bir ada arayanlar için idealdir. Nüfusu azdır, ancak denizi ve koyları muhteşemdir. Eristos Plajı geniş kumsalıyla dikkat çeker. Tilos, ekoturizm severler için Yunan adalarının en doğal duraklarından biridir.

Kastellorizo (Meis) – Kaş’ın Komşusu

Tilos, doğayla iç içe, sessiz ve sakin bir ada arayanlar için idealdir. Nüfusu azdır, ancak denizi ve koyları muhteşemdir. Eristos Plajı geniş kumsalıyla dikkat çeker. Tilos, ekoturizm severler için Yunan adalarının en doğal duraklarından biridir.

Santorini – Ege’nin İkonik Yüzü

Listemizin en çok fotoğraflanan durağı: Santorini. Mavi kubbeli beyaz evler, uçurum üzerindeki manzaralar ve volkanik plajlar… Oia köyü, dünyanın en romantik gün batımlarına ev sahipliği yapar. Şarap bağları, mağara otelleri ve Akrotiri antik kentiyle kültür ve lüksü harmanlar.

Mykonos – Eğlencenin Başkenti

Ege’nin en enerjik adası Mykonos, lüks plaj kulüpleri, butikler ve beyaz badanalı taş sokaklarıyla ünlüdür. Psarou, Super Paradise ve Ornos plajları gündüz güneş, gece dansla doludur. Yatla yanaşmak için Mykonos Marina, jet-set dünyasının gözdesidir.

Paros & Naxos – Ege’nin Kalbi

Bu iki ada, Kiklad takımadalarının otantik ruhunu yaşatır. Paros’un Naoussa limanı zarif restoranlarıyla göz kamaştırırken, Naxos daha doğal, uzun plajlarıyla ön plandadır. Her ikisi de rüzgar sörfü, dalış ve kültürel keşif için idealdir.

Paros & Naxos-rudderyachting

Eğer rotanı Göcek, Bodrum veya Kaş çıkışlı planlıyorsan, Dodekanes Adaları zinciri (Rodos, Simi, Kos, Kalymnos, Leros, Patmos, Lipsi, Agathonisi) senin için en erişilebilir ve en özel bölgedir.
Kiklad Adaları (Paros, Naxos, Mykonos, Santorini) ise daha uzak ama uluslararası prestiji yüksek destinasyonlardır.

Yunanistan kıyılarında, özellikle Türkiye’ye yakın Ege adaları ve çevresinde, az bilinen ama kesinlikle görülmeye değer birçok ada ve koy bulunur.

Halki (Chalki) – Simi’nin Sessiz Komşusu

Rodos’un batısında, Simi’ye çok yakın küçük bir ada. Rodos kadar kalabalık değildir ama aynı güzelliğe sahiptir. Nimborio Limanı, renkli taş evleriyle fotoğrafçılar için bir cennettir. Huzurlu bir kaçış noktası.

Lipsi – Leros ve Patmos Arasında Saklı Bir Mücevher

Leros ve Patmos arasında yer alan Lipsi, berrak deniziyle tanınır. Platis Gialos plajı Yunanistan’ın en temiz sularından birine sahiptir. Yatla ulaşmak kolaydır, kalabalıktan uzak bir gece demirlemek için idealdir.

Agathonisi – Türkiye’ye En Yakın Yunan Adalarından

Didim açıklarında yer alan Agathonisi, sakinliğiyle bilinir. Sadece birkaç yüz kişinin yaşadığı adada, Katholiko Koyu doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir yerdir.

Psérimos – Kos ve Kalymnos Arasında Küçük Bir Cennet

Kalymnos ve Kos arasında yer alan bu minik ada, genellikle günübirlik teknelerin uğrak yeridir. Vathi Körfezi, berrak suları ve balık tavernalarıyla öne çıkar. Şnorkelle dalış için çok uygundur.

Alimia – Keşfedilmemiş Doğa

Simi ile Rodos arasında yer alan Alimia, artık yerleşimin olmadığı, tamamen doğal bir adadır. Antik kalıntılar, eski bir kale ve turkuaz denizle çevrili küçük koylarıyla doğa severler için benzersizdir.

Astypalea – Kelebek Şeklindeki Ada

Dodekanes takımadalarının batı ucunda yer alır. Mimari olarak Kiklad adalarına (Santorini, Paros gibi) benzer. Chora kasabası beyaz evleri, mavi kapıları ve yel değirmenleriyle büyüleyicidir. Livadi Plajı ise sakin deniziyle öne çıkar.

Amorgos – Derin Mavi’nin Adası

Naxos’un güneyinde, yüksek kayalıkları ve masmavi sularıyla ünlüdür. “Le Grand Bleu” filmi burada çekilmiştir. Agia Anna Plajı ve Hozoviotissa Manastırı, ada turunun olmazsa olmaz duraklarıdır.

Koufonisia – Gizli Kiklad Hazinesi

Naxos’un doğusunda yer alan bu minik adalar grubu, masmavi lagünleriyle ünlüdür. Pori Beach ve Finikas Beach, küçük tekneler için demirlemeye uygun doğal koylardır.

Koufonisia-island-rudder-yachting

Koufonisia – Gizli Kiklad Hazinesi

Naxos’un doğusunda yer alan bu minik adalar grubu, masmavi lagünleriyle ünlüdür. Pori Beach ve Finikas Beach, küçük tekneler için demirlemeye uygun doğal koylardır.

Anafi – Santorini’nin Doğal Uzantısı

Santorini’nin doğusunda yer alır, volkanik yapısı nedeniyle benzer bir manzara sunar. Ancak burada sessizlik ve doğallık hakimdir. Kleisidi Plajı, altın rengi kumu ve turkuaz deniziyle görülmeye değerdir.

Anafi-rudder-yachting

Kassos – Otantik Ege’nin Son Noktası

Karpathos’un hemen batısında, Rodos zincirinin en güneyinde yer alır.
Kassos, dokunulmamış doğası, geleneksel taş köyleri ve sıcacık halkıyla ünlüdür. Emporeios Limanı, dar sokakları ve taş evleriyle Yunan kültürünün sade halini yansıtır.
Sakinlik, samimiyet ve doğallık arayanlar için birebir.

Karpathos – Rüzgârla Dans Eden Ada

Rodos’un hemen güneyinde uzanan Karpathos, sörfçüler için efsane bir destinasyondur.
Apella Plajı, Ege’nin en berrak koylarından biridir.
Dağ köyü Olympos, geleneksel kıyafetli kadınları ve muhteşem gün batımıyla fotoğrafçılar için adeta bir sahne gibidir.
Doğal, kültürel ve sportif yönleriyle öne çıkar.

Antiparos – Mykonos Kalabalığından Uzak Lüks

Paros’un hemen yanında yer alan Antiparos, ünlülerin yazlık cenneti.
Sessiz, zarif ve doğal.
Agios Georgios Koyu, turkuaz lagünleriyle ünlüdür. Küçük yatlar ve özel tekneler için mükemmel demirleme noktaları sunar.

Serifos – Yavaş Hayatın Adası

Mikonos’un batısında, turizmin henüz tam ulaşmadığı bir Kiklad adası.
Livadi Limanı çevresi butik oteller ve tavernalarla doludur.
Psili Ammos Plajı, defalarca “Yunanistan’ın en güzel plajı” seçilmiştir.
Eğer “Ege’nin otantik yüzünü” göstermek istersen, tam yeri burasıdır.

Schinoussa – Yelkenliler İçin Cennet

Koufonisia ile Iraklia arasında kalan bu minik ada, sessizliğiyle tanınır.
Sadece birkaç köy, birkaç taverna ve bolca huzur.
Tsigouri Plajı ve Livadi Plajı, turkuaz tonlarıyla aklında kalır.
Yatla keşif rotalarına çok uygundur.

St. Paul’s Bay - Lindos, Rodos

Antik Lindos kasabasının hemen altında, doğayla çevrili küçük bir lagün.
Masmavi suyu, beyaz şapeli ve denizden yükselen kaya formasyonlarıyla efsane bir yüzme noktası.

Panormitis Körfezi – Simi

Antik Lindos kasabasının hemen altında, doğayla çevrili küçük bir lagün.
Masmavi suyu, beyaz şapeli ve denizden yükselen kaya formasyonlarıyla efsane bir yüzme noktası.

Vathy Körfezi – Kalymnos

Antik Lindos kasabasının hemen altında, doğayla çevrili küçük bir lagün.
Masmavi suyu, beyaz şapeli ve denizden yükselen kaya formasyonlarıyla efsane bir yüzme noktası.

Yunan adaları (Greek Islands), coğrafi konumlarına göre 6 ana ada grubuna ayrılır. Bunların her biri Ege veya İyon Denizi’nin farklı bölgelerinde yer alır ve kültürel, mimari, hatta iklimsel olarak birbirinden farklı özellikler taşır.

Türkiye

fethiye-oludeniz-rudderyachting
Dalaman havalimanına 45 km mesafede bulunan Fethiye...
kas_rudder-yachting
Akdeniz’in En Saklı Koylarını Keşfedin Eşsiz koyları,...
Bordubet-marmaris-rudder-yachting-1
Serçe Limanı, Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Taşlıca...
gocek-aerial-photo-rudder-yachting
Göcek Adası Göcek Adası, Göcek’in doğal bir liman...
bodrum-rudder-yachting-destination
Bodrum, Ege’nin inci mavisi sularıyla çevrili, tarih...